Neden Rüya Görürüz? Neden Rüya Görürüz? Nedir? Neden Rüya Görürüz? İle İlgili Bilgiler

Hata
Soru

Neden Rüya Görürüz? ile ilgili bilgileri sitemizde bulabilirsiniz. Aşağıda Neden Rüya Görürüz? ile ilgili detaylı bilgi ve anlatımlar verilmiştir.
Neden Rüya Görürüz? ile ilgili yorum ve yazılar üyelerimiz tarafından ekleniştir. Neden Rüya Görürüz? Nedir?, Neden Rüya Görürüz? Ne demektir, Neden Rüya Görürüz? Anlamı nedir? gibi soruların cevabını sitemizden bulabilirsiniz. Ayrıca diğer konular ile ilgili bilgileri Makaleler kategorimizden bulabilirsiniz.

Bazılarımız hırsızlarla karşılaşıyor, bazılarımız dinazorlarla dövüşüyoruz. Birileri çikolatalı turtayı tam mideye indirirken, birileri uçurumlardan düşmemeye çalışıyor. Rüyalarda her şey mümkün. Ama neden beynimiz her gece böyle renkli rüyalar üretiyor?

Günün sonunda yorgun düşen bedenimiz sahip olunan günlük koşturma ve stresin ardından uyuyarak kendini yenileme ve ertesi güne hazırlama görevini yerine getiriyor. Bilinen en büyük gerçek, rüyalarımızın bizim hayal ürünlerimiz olduğu ve hepsinin düşünücüsünün ve yaratıcısının biz olduğumuzdur. Günlük yaşamımızda sahip olduğumuz her türlü durum ve ayrıntı bizim bu rüyaları meydana getirmemizde rol oynar. 

Burada oluşturulan rüyalar bilinçli olarak oluşturulmadığı için, bilinçaltımızda sahip olduğumuz dengelerin önemi büyüktür. Bir kişinin çok uzun süre ve çok derin uyumadığı takdirde normal bir uyku sırasında bir gecede dört ile yedi arasında rüya gördüğü bilinmektedir. Sabah uyandığımızda hatırlamadığımız rüyalarımızı gün içerisinde ya da ilerleyen günlerde günlük hayatımızda karşılaştığımız bir durum sonucu hatırlıyor olabiliriz. Ya da bazen ben bu durumu bir yerden hatırlıyorum hissine kapılıyor olabiliriz. Bu durumun sebebi de bizim de bildiğimiz gibi uyandığımızda bazen bu rüyaların hiçbirini bazen ise sadece bir tanesi hatırlıyor olmamız ve hatırlamadığımız rüyaların uyanıkken edindiğimiz tecrübeler ile onları yeniden hatırlıyor olmamız sonucu oluşur. Peki, bu durumun sebebi nedir? Neden bazı rüyaları çok net hatırlarken bazılarını sabah uyandığımız anda tamamen unuturuz? Bu soruların cevabına ilerleyen kısımlarda açıklıyor olacağız.

Rüya Görme ile İlgili Yapılan Bilimsel Çalışmalar ve Sonuçları

Mannheim Ruh Sağlığı Merkezi'nde bir Uyku Araştırmacısı olarak çalışmalarına devam eden Michael Schredl'in söylediğine göre dünya üzerinde rüya görmeyen insan bulunmamakta. Bazılarımız belki hatırlamıyor olsa da mutlaka uykumuz esnasında rüya gördüğümüze emin olabiliriz. Rüyalarımızı uyku sırasında sahip olduğumuz öznesel varoluşumuz şeklinde kısaca tanımlayabiliriz. Bu varoluş ve buna bağlı olarak da hissetme, düşünme, algılama gibi özelliklerimiz hiç bir zaman tamamen kapanmıyor. Uyanık olduğumuzda nasıl bir özneysek, uyuma esnasında da aynı şekilde bir özne olarak bu özelliklerimizi taşıyoruz. Bu nedenle de uyurken uyandırılan insanların her biri her seferinde farklı rüyalardan farklı özneler olarak uyanırlar.

Peki bu rüyaların bir ortak özellikleri ya da mevcut fonksiyonları var mı? Bu sorunun cevabı zor ve bu sorunun cevabını verebilmek için rüya gören kişinin hangi rüyayı gördüğünü de bilmek gerekiyor. Aynı zamanda rüya gören kişinin uyandıktan sonra rüya hakkında düşündüğü esnada rüya hakkında hala sahip olduğu hisleri ile gördüğü rüyayı farklı tanımlaması mümkün. Yine de rüya açıklamalarında görülen rüyanın mantığını açıklayabilmek için birkaç tane teori mevcut. Unutulmaması gereken, beynimizin bu rüyaları oluştururken günlük yaşantımızdaki gelişmelerden ve tecrübelerimizden yararlandığı bir gerçek. Bazı bilim adamları rüya görmenin günlük yaşamda da önemli bir rol oynadığını söylüyor. Onlara göre rüya görme esnasında beynimizde sahip olduğumuz eski bilgiler ile öğrendiğimiz yeni bilgiler buluşuyor ve bu şekilde beynimizde yeniden saklanıyor. Bazı durumlarda rüya gören kişinin günlük hayatında sahip olduğu problemlere uyku esnasında çözümler bulduğu bilinmektedir. Bu da ortaya koyuyor ki günlük yaşamımızdaki sorunlar için rüya görme esnasında yaratıcılığımız da artıyor.

Buna benzer diğer bir teori ise uyku sırasında rüyalarımız bizim yakın zamanda sahip olacağımız problemlere ya da durumlara karşı beyinsel yani düşünsel olarak hazırlıklı olmamızı sağlıyor, ve beynimizde gizli saklı olan özelliklerimizi pratikte kullanmamıza neden oluyor. Araştırmalar çok küçük yaştaki çocukların bile REM-Uyku yani çok derin yoğunlaşmış rüyalar görülen uyku sahibi olduklarını gösteriyor. REM Uyku genelde bir gece içerisinde beş adet safhaya sahip olan uyku ve rüya görme süresince bir yetişkinde bu sürenin yüzde yirmisini oluşturan yoğunlaşmış rüya görme süresidir. REM ingilizce Rapid-Eye-Movement kelimelerinin kısaltılması ile oluşturulmuş bir terimdir. Böyle isimlendirilmesinin sebebi ise bu süre boyunca gözlerin göz kapaklarının altında uyku sırasında çok hızlı sağa ve sola hareket etmesidir. Buradan anlaşıldığı gibi REM Uyku sırasında beynimiz en aktif zamanındadır. Diğer çeşitler olan NON-REM Uyku ya da derin uyku gibi uyku safhalarında bir göz hareketine rastlanmaz ve böylece beynimizin de REM uykuda olduğu kadar aktif olmadığı anlaşılır. Günümüzdeki araştırmalar insanların diğer safhalarda da rüya gördüğünü açıklarken, hiçbir rüya REM uykuda görünen kadar net ve açık bir şekilde hatırlanmamakta.

Peki, Kabuslarımız Neye İşaret Ediyor?

Bir diğer bilimsel bakış açısına göre ise insanlar uyku görme sırasında günlük yaşamda korktukları şeyler ile yüzleşip onlar ile savaşmaya çalışırlar. Kabus görmeler bu durumun en açıklayıcı örneğidir. Eğer insanlar günlük yaşamlarında bir şekilde korkularla karşı karşıya kalıyorlarsa bu durumu beynin çeşitli şekillerde rüya sırasında tekrar işleyip karşımıza çıkarması çok normal bir süreçtir.

Bilim insanlarının ortak görüşlerinden bir tanesi rüya görme sırasında bütün beynin işliyor olduğu ve beynin uyanıkken olduğu gibi işlemeye devam ediyor olması. Sadece kaslarda meydana gelen beyinsel algılar beyin tarafından işlenmemekte bu sebeple de gördüğümüz rüyaların etkisi ile uyurken vücudumuzu hareket ettirmiyoruz. Ancak beynin uyanıkken sahip olduğu duygusal algılamalar ya da duyguların işlenme şekilleri rüya sırasında uyanıkken olduğuna göre çok daha etkili bir şekilde çalışmaktadır. Bu da demek oluyor ki rüya sırasında sahip olduğumuz duygular uyanıkken sahip olduklarımıza göre daha fazla olabilirler. Ancak bu durumun bütün uyku süresi boyunca bu şekilde olmaması bazı rüyaları uyandığımızda hatırlamamamıza neden oluyor. Bazı rüyalarımızı ise uyku sırasında sahip olduğumuz güçlü duygulardan dolayı uyandığımızda çok net bir şekilde hissedip hatırlayabiliyoruz. Aynı şekilde ikinci bir karşılaştırma ise uyurken sahip olduğumuz düşünme ve hareket etme özelliğimizin uyanıkken sahip olduğumuzdan çok daha düşük seviyede olması.

İslamda Rüyanın Yeri

İslam dini açısından da rüyaların yeri büyüktür. Bir örnek vermek gerekirse Peygamber efendimize gelen vahiylerin uyku sırasında geldiği bilinmektedir. Altı ay boyunca süren bu uyku esnasında vahiy gelesi durumu rüya görmenin önemini çok iyi vurgulamaktadır. Rüya ile ilgili Rasûlullah (s.a.ş) şöyle buyurmuştur: "Salih kişi tarafından görülen rüya, peygamberliğin kırk altı parçasından bir parçadır. "Bir başka hadiste de şöyle der: "Müminin rüyası, peygamberliğin kırk altı parçasından bir parçadır; Peygamberlik gitti ve mübessirat kaldı". Kur'ân-i Kerim'in birçok yerinde rüyadan söz edilmiştir. Hz. İbrahim (a.ş), oğlu İsmail (a.ş)'i rüyada boğazlama emri almış ve bu rüyayı uygulamaya teşebbüs etmiştir (eş-Şaffat, 37/ 102). Yusuf (a.ş)'da rüyasında ön bir yıldızla, ay'ın kendisine secde ettiğini görmüş (Yusuf, 12/40); Mısır hükümdarının ve hapishanedeki iki kişinin gördükleri rüyaları tabir etmiştir (Yusuf, 12/36, 43). Kur'ân-i Kerim'de Hz. Peygamber'in görmüş olduğu rüyalardan söz edilmektedir (el-Fetih, 48/27; eş-Şaffat, 37/105; el-İsra, 17/60).

Genel Konular 1 yıl önce 0 Cevap 137 İzlenme

Yazar:Nimet Açık

Nimet Açık, henüz kendi hakkında bir şeyler yazmamış.

Cevapla

Üye girişi yaparsanız aşağıdaki bilgileri girmeniz gerekmez. Üye Ol - Giriş Yap

Güvenlik Kodu Resmi


Bu Bilgiye Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapabilirsiniz.